logo

ABD, Afganistan’da, “Ufuk ötesi kapasitesini” gösterdi

ABD, Afganistan’da, “Ufuk ötesi kapasitesini” gösterdi

ABD’nin dünyanın en çok arananlar listesinin başında olan El Kaide lideri El Zevahiri’yi İHA saldırısıyla öldürmesi büyük yankı uyandırmıştı.

ABD’nin Taliban’a bırakılarak çekildiği Afganistan sahasında böyle bir operasyonu gerçekleştirmesi ise “ufuk ötesi kapasitesini” ortaya koydu.

El Kaide lideri Eymen el Zevahiri’nin öldürüldüğü İHA’lı CIA operasyonunun planlaması aylar sürdü.

Planlama 6 ay önce başladı ve son 2 ayda yoğunlaştı.

Amerikalı yetkililer yerini tespit ettikten sonra Zevahiri’nin günlük hayattaki alışkanlıklarını dikkatle takip etti ve El Kaide lideri Kabil’de gizlendiği evin balkonundayken iki füzeyle öldürüldü.

Lazerle nokta atışı

Kullanılan füzenin tipi çok önemliydi ve ABD’li yetkililer El-Zevahiri’nin insansız hava aracından (İHA) atılan Hellfire füzeleriyle vurulduğunu açıkladı. Hellfire, 11 Eylül 2001’deki saldırılardan bu yana ABD’nin “terörle mücadele” operasyonlarında sıklıkla kullandığı bir silah.

Bu füzeler, helikopterler, kara araçları, gemiler, savaş uçakları ve Zevahiri operasyonunda olduğu gibi İHA’lardan fırlatılabiliyor.

ABD’nin 2020 başlarında İranlı general Kasım Süleymani’nin Bağdat’ta ve İngiltere doğumlu IŞİD militanı “Cihatçı John”un 2015’te Suriye’de öldürülmesinde kullanıldığına inanılıyor.

Hellfire füzelerinin sık sık kullanılmasının ana nedenlerinden biri isabeti.

Saldırının düzenlendiği evin balkonu bu şekilde kapatılmış durumda..

Bir füze bir İHA’dan atıldığında, bazen ABD anakarası kadar uzak bir yerde, havalandırmalı bir kontrol odasında oturan silah operatörü, İHA’nın kamera sensörlerinin uydu üzerinden yolladığı canlı görüntüleri izliyor.

Ekrandaki bir dizi hedefleme aygıtını kullanan operatör daha sonra hedefe kilitlenip, üzerine bir lazer ışını yolluyor. Füze de fırlatıldığında, hedefi vurana dek bu lazer ışığını izliyor.

Sivil kayıplarını en aza indirmek için, İHA’ları yönlendiren ekibin izlemesi gereken, net ve birbiri ardına gelen prosedürler var. Geçmişte ABD Ordusu ve CIA’in düzenlediği bazı saldırılarda, ateş emri verilmeden önce askeri avukatlara danışıldı.

Bu tür saldırılarda uzman Profesör William Banks, yetkililerin sivil kaybı riski ve hedefin kıymeti arasında bir denge bulması gerektiğini söylüyor.

Banks, Zevahiri saldırısının da sürecin “örnek bir uygulaması” olduğunu vurguluyor.

Banks ayrıca “Bu saldırıda zadece Zevahiri’nin vurulması ve başka kimsenin zarar görmemesi için uygun yer ve zaman seçilmesinde dikkatli ve bilinçli davranmış gibi görünüyorlar” diyor.

Henüz tam olarak teyit edilmese de, Zevahiri saldırısında Hellfire füzelerinin pek bilinmeyen bir modelinin R9X’in kullanıldığı belirtiliyor. Altı adet döner bıçak taşıyan füze, kinetik enerjisini kullanarak hedefleri vuruyor.

2017’de El Kaide’nin lider kadrosundan bir başka ismin, Zevahiri’nin yardımcılarından Ebu Hayr El Masri’nin de Suriye’de bir R9X Hellfire füzesiyle öldürüldüğü sanılıyor.

El Masri’nin aracınını saldırı sonrası fotoğraflarında, füzenin arabanın tavanında bir delik açtığı ve içindekileri parçalara ayırdığı görülüyor, ancak bir patlama izine ve arabada başka bir hasara rastlanmıyordu.

Başkan Joe Biden Zevahiri’nin öldürülmesinin ardından yaptığı yazılı açıklamada, Amerikan istihbaratının dört başkan yönetimi boyunca Zevahiri’nin izlenmesine yönelik çabaların bu yıl başında sonuç verdiğini söyledi.

“Ufuk ötesi kapasite”

Yapılan bu kritik operasyon ise ABD Başkanı Joe Biden’ın “Ufuk ötesi kapasite” sözlerini akıllara getirdi.

Amerika’nın geçtiğimiz yıl ülkeden çekilmesinin ardından bölgede istihbarat toplama ve terör hedeflerinin vurulmasında kullanılabilecek az sayıda üs kaldı.

İnsansız hava aracıyla yapılan operasyonda füze taşıyan drone’un nereden kalktığı ya da hava sahası kullanılan ülkelerin bu durumdan haberdar olup olmadığıysa bilinmiyor.

ABD Başkanı Joe Biden 11 ay önce yaptığı açıklamada, çekilmeye rağmen Afganistan’da ve diğer ülkelerde terörle mücadeleye devam edeceklerini söylemiş, “Bunu yapmak için karada bir savaş yürütmek zorunda değiliz. Ufuk ötesi kapasite adı verilen bir imkanımız var’’ demişti.

#

SENDE YORUM YAZ